7 Haziran 2009 Pazar

Küçük Bir Güfte


Bu sene teniste tarih yazalım
Kupaları Federer'e bırakmayalım
Ne Nadal,ne Murray,ne de Djokovic
Haydi bastır Soderling sensin şampiyon

22 Mayıs 2009 Cuma

Hadi Bakalım

Bu gece bizleri uykusuz bırakacak ama bunu yaparken bize keyifli bir "sabaha karşı" vaat eden bir maç önümüzde.Nba Doğu Konferansı 2.maçı.Bir tarafta Lebron,diğer tarafta gururumuz Hido ve koca bebek Howard.İlk maçta özellikle 2.yarı ortaya konan basketbol ziyafeti bu maçta da karşımıza çıkacaktır.
1.maçta Cleveland belli ki playofflarda oynadıkları 8 maçı da yenmenin verdiği bir rehavetle çıktı sahaya.Gerçi ilk yarı herşey onların istedikleri gibi gidiyordu.Orlando'nun hücumlarını bozuyorlar ve biraz kolay basketlerle farkı iyice açıyorlardı.Tek sorun Howard'dı.Orlando ne zaman sıkışsa topu ona geçirip(bir şekilde)sayı buluyordu.Bu küçük(!) sorun dışında iyiydiler.İlginç savunma taktikği de işe yarıyordu.Hido'yu Lebron savunması gerekirken iyi bir dış savunmacı olan West savundu ve bu yıl savunma ilk beşine seçilen Lebron da oyun kurucuya baskı yaparak Orlando hücumlarını daha başlamadan bitirmeye çalıştı.Bu taktikle de çoğu zaman başarılı oldular.Fakat Orlando için aynı şeyi söyleyemeyiz.Savunmaları sadece Lebron'u durdurmaya yönelikti ve diğer oyuncuları hep boş bıraktılar.Cleveland'da çok boş sayılar buldu.

Tüm bu olumsuzluklar(Orlando adına)sadece ilk yarı içindi.İkinci yarıya fırtına gibi giren Orlando Hido ve Howard önderliğinde toplanmaya başladı.Hido,Howard ile alley-ooplar yapıyor,verdiği diğer paslar Rashard Lewis'e gidiyor ve hem 3 sayı hem de asist olarak geri dönüyordu.Farkın kapanmasına Lebron engel olmaya çalışıyor ama tek başına bu geri dönüşü durduramıyordu(49 sayı attı).4.periyot bittiğinde skorboard da 107-106'lık Orlando üstünlüğü görülüyordu.Gecenin kahramanı ise galibiyetin en büyük mimarı Hido idi.15 sayı ve 14 asistle(kariyer rekoru)göğsümüzü kabartıyordu.

Şimdi bakalım ne olacak?Cleveland'ın bu maçı mutlaka kazanması lazım.Eğer kaybederlerse finallere çıkmak onlar için çok ama çok zor olacak.Orlando da elde ettiği bu avantajı kaybetmemek isteyecektir.Kendi evine 2-0 gibi bir skorla gitmek onlar için çok büyük bir avantaj olacaktır.Ama Lebron ve arkadaşları çok sinirlenmişe benziyor.

Not:Mo Williams Orlando asla 4 maç alamaz biz onlardan çok daha iyiyiz diye açıklama yapmış.Gerçekten sinirlenmişler.

Nuggets Şaşırtmadı

Tıpkı tahmin ettiğimiz gibi, serinin 2. maçında çekişmeli geçen 4 çeyreğin ardından gülen taraf Billups ve Melo'nun ekibi oldu. Bu sonuçla ciddi bir avantaj yakaladı Denver bana göre, çünkü NBA'de deplasman kavramının ender geçerli olduğu yerlerden biridir Pepsi Arena yani Nuggets'ın sahası. Lakers'ın biraz şansa ihtiyacı olacak.

21 Mayıs 2009 Perşembe

Tofaş Efsanesi

Lig maçlarının CINE 5 ten yayınlandığı zamanları hatırlıyorum ben. Maçları Murat Murathanoğlu'yla İsmet Badem sunardı hatta. Daha çok küçüktüm ben o zamanlar, okula daha yeni başlamıştım. Ama o kadar çok seviyordum ki basketbolu, her hafta sonu, ağlaya zırlaya beni bir basket maçına götürmesi için ikna ederdim annemi. Kimin maçı olduğu hiç önemli değildi benim için; Darüşşafaka - Büyük Kolej maçına gittiğimi bile hatırlıyorum. O kadar çok maça gittik ki 90'lı yılların sonunda, eline basketbol topu almamış annem bile basketbol hastası olup çıkmıştı bir anda. Aradan yıllar geçti, maçlara kendi başıma gitmeye başladıkça, annemin basketbol sevdası da git gide azaldı haliyle. Ama bana geçen gün öyle bir şey sordu ki, bütün anılarım gözümde canlandı: " O değil de, bi aralar bi Tofaş efsanesi vardı, n'oldu o? "
Gerçekten bir efsaneydi Tofaş 2000'li yılların başına kadar. Türk basketboluna sayısız yetenek kazandıran, kupalar kaldıran... Ancak Tofaş da silindi gitti hafısazlardan, 1. ligden 2. lige, 2. ligden 1.lige mekik dokuyorlar.
Yukarıdaki fotoğraf geçti geçen gün elime internette dolaşırken. Tofaşın Jasmin Repesa ile mutlu sona ulaştığı 1998 - 1999 sezonu sonu. Dikkatlice bakarsanız ,eminim kadronun neredeyse tamamını tanıyacaksınız. Kimler yok ki aralarında? Hala zevkle izleme fırsatı bulduğumuz; Asım Pars, Serkan Erdoğan, Mehmet Okur, Cüneyt Erden. Ligimizde bir çok farklı takımda oynayarak iz bırakmış; Steven Rogers, Şemsettin Baş, Alper Yılmaz. Ve tabi ki, taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmış, Türkiye'de bir dönem Zeki Alasya-Metin Akpınar ikilisinden daha popüler olmayı başarmış David Rivers - Rashard Griffith İkilisi. Ne günlerdi o günler. Ben şanslıydım, ucundan da olsa yakaladım, hayal meyal hatırlıyorum Tofaş Efsanesini, ama çok üzülüyorum onları tanıma fırsatı bulamamışlar için.

Los Angels'ta 2. Raunt

Lakers-Nuggets serisinin 2. maçı bu gece 4'te oynanacak. Size tavsiyem, uykusuz kalmak pahasına bu maçı kaçırmamanız. Çünkü öyle bir ilk maç oynandı ki 2. maçın izleyenlere zevk vermemesi imkansız. Phil Jackson tarafından şampiyonluğa inandırılmış Lakers'lılar batı şampiyonluğunun çantada keklik olmadığını gördüler ilk maçta. Hatta maçın bitimine 15 saniye kala Anthony Carter o utanç verici hatayı yapmasaydı, saha avantajı elinden kayıp gitmişti belki de Kobe ve ekibinin. Neyse ki şans yardım etti ve son anda maçı götürdüler. Bu nedenle iyi mücadelesinin karşılığını alamayan Nuggets bu maça ayrı bir hırsla çıkacaktır. Özellikle Nene, Andersen ve Kenyon Martin üçlüsünün Bynum ve Gasol'u pota altından sileceğini düşünüyorum. Dış şutlarla etkili olacak mavililerin bulacakları 2. şans sayılarıyla da maçı koparmaları kaçınılmaz olacaktır.
Bana kalırsa bu maç serinin en kritik maçı. Olur da Lakers kazanırsa serinin dönmesi oldukça zor. Ancak Nuggets kazanırsa, ki benim tahminim bu yönde ağır basıyor, işte o zaman Long Beach'in çocukları yüksek rakımlı Denver tepelerinde bir hayli üşüyecekler önümüzdeki hafta.

Alexander Rybak

Bu parlak arkadaşımız tanıdığınız üzere, Eurovision'da Norveç adına ipi göğüsleyen çocuk. Güzel bir şarkıyı başarıyla yorumladı ve yarışmadan alnının akıyla çıktı. Gelgelelim kıraathaneye gitse önüne çay koymazlar bunun. Neyse tebrik ediyoruz yine de.

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Türkan Saylan'ın Ardından...

Adını çoktandır duyuyordum da, kendisini 2007'nin nisanında gördüm ilk defa. Çağlayan'dı onu ilk kez gördüğüm yerin adı, siz de ordaydınız hatta, hepimiz ordaydık. Elimizde Türk bayrakları, dilimizde "Türkiye Laiktir Laik Kalacak" sloganları, üzerimizde "Ne Şeriat Ne Darbe" yazan tişörtler... Yürüyorduk kızgın güneşin altında ve mutluyduk; mutluyduk çünkü meydandaki hoparlörlerden onun sesi yankılanıyordu. Umut veriyordu bize bir de onun ağzından duymak, Türkiye'nin ilelebet laik kalacağını. Nasıl vermesin? Öyle bir kadın ki hayatını inandıkları uğruna harcamış ve bütün gayelerine ulaşmış; kendisi için yaşama fırsatı bile bulamamış; Van'daki cüzzamlılar için yaşamaktan, eğitim hakkından yoksun kalan onbinlerce kız çocuğu için savaşmaktan...
Artık o aramızda yok. Bir çok Türk genci onun kim olduğunu bile bilmiyor daha. Bilinmesi istenmiyor belki de. Bilinmemesi daha güvenli olur zaten değil mi?. O çok büyük bir "tehlike" çünkü, hem de ölüm döşeğindeyken evi aranacak türden...

Piyango Clippers'a Vurdu


Sabaha karşı yapılan sıralamada bir numara, Los Angeles'ın bir nevi ezilmiş takımı LA Clippers oldu.Bu sezonun en kötü 4.galibiyet yüzdesine sahip takım olan Clippers biraz da şansının yardımıyla kazanan talihli oldu.Ama bundan sonra asıl önemli olan yapacakları tercih.Aslında önlerinde çok fazla tercih yok.Ya Oklahomalı PF Blake Griffin'i seçecekler ya da "Adam olacak çocuk" Ricky Rubio'yu.Görünen 2009 Draft'ının 1 numarası &90 Blake Griffin.Çünkü Clippers'ın asıl ihtiyacı olduğu mevki orası.Elton Brand'in takımdan ayrılmasından sonra o bölgeyi Al Thornton ve Zach Randolph ile doldurmaya çalıştılar ama olmadı.Griffin enerjisiyle ve çaylaklığın getirdiği bir şeyler yapma dürtüsüyle takımı hareketlendirebilir.Ricky Rubio muhtemelen Memphis'in seçimi olacaktır;çünkü Clippers,bu mevkide Baron Davis'i,Eric Gordon'ı ve Mike Taylor'ı barındırıyor.Bu çekilişte bedevi şansına sahip takım ise hiç şüphesiz Sacramento Kings.1 numara olması olasılığı en fazla olan takımdılar ama 4.sıradan draft hakkına sahip oldular.Griffin'i ve &99 Rubio'yu kaybettiler.
Draft Lottery sonrasında takımların sıralaması:
1.LA Clippers
2.Memphis Grizzlies
3.Oklahoma City Thunder
4.Sacramento Kings
5.Washington Wizards
6.Minnesota Timberwolves
7.Golden State Warriors
8.New York Knicks
9.Toronto Raptors
10.Milwaukee Bucks
11.New Jersey Nets
12.Charlotte Bobcats
13.Indiana Pacers
14.Phoenix Suns
Not:Playoff'a giren takımlar, draft 1. turda galibiyet yüzdelerine göre sıralanır.

19 Mayıs 2009 Salı

18 Mayıs 2009 Pazartesi


Sezonu sadece 2 mağlubiyetle kapatan Efes Pilsen,1-0 önde başladığı playoff serisinde Darüşşafaka Cooper Tires'ı 76-47 ve 60-87 gibi rahat skorlarla geçerek seride durumu 3-0 getirdi ve Fenerbahçe'nin ardından ikinci yarı finalist olmayı başardı.Efes'in rakibi,Galatasaray CC-Beşiktaş Cola Turka serisinin galibi olacak.

Katkıda bulunanlar